Sevdiklerimiz, Tiksindiklerimiz, Yediklerimiz

Nazilerin garip bir ahlak anlayisi vardi. Bir yandandünyanin en kapsamli hayvan koruma kanunlariniyürürlüge koyarken, diger yandan on binlerce insanitoplama kamplarina sürüyorlardi. Berlin restoranlarindaservis edilen istakozlarin cektigi acilar, Auschwitz-Birkenauda yasananlardan cok daha fazlailgilendiriyordu Nazi önderlerini. Öyle ki, Alman HavaKuvvetleri Komutani Hermann Göring, hayvanlara kötüdavrananlari toplama kamplarina göndermekle tehditetmekten bile geri durmayacakti. Hayvanlarin bilimsel arastirmalar ugruna öldürülmesine itiraz eden, avciligi veat yarislarini elestiren Hitler, bir vejetaryendi. Amacagimizin hayvan aktivistleri onu bir yoldas olarakdüsünmekten hic haz etmiyorlar elbette.Hayvanlara yaklasim söz konusuyken, ortada Nazilerinkikadar bariz bir paradoks bulunmasa da, aslinda hepimizceliskilerle dolu bir anlayis benimsiyoruz. Bazihayvanlara kalbimizi acarken, digerlerini mideyeindiriyor, ötekileri görür görmez ürperiyor, insanhayatinin degeriyle hayvan hayatininkini karsilastirirkentutarsiz bir mantik benimsiyoruz. Insanlar ile hayvanlararasindaki ahlaken sorunlu etkilesimleri inceleyenantrozoolog Hal Herzogun ulastigi sonuclari okuduktansonra hayvanlarla iliskilerinizi gözden gecirmek zorundakalacaksiniz.