Kur'ân ve Duygusal Zekâ

Din, ahlaki davran¿¿¿n geli¿imi ve korunmas¿nda yard¿mseverlik, ho¿görü, do¿ruluk, sab¿r ve Tanr¿¿ya bäl¿l¿k gibi özgeci motivasyonlarda olumlu rol oynar. Sahip oldu¿u ahlaki de¿er ve erdemler, insan¿n aidiyet duygusuyla beraber, duygu ve dü¿üncelerini tan¿ma ve kontrol edebilme becerisi kazand¿rmay¿ amaçlamaktad¿r. ¿slami manada, e¿itim ve ö¿retimde dinin hareket noktas¿ Kur¿an ve sünnettir. Elbette e¿itim ve ö¿retim alan¿ndaki yeni geli¿meler ¿¿¿¿¿nda, Kur¿an¿dan en iyi ¿ekilde yararlanmak ve onu din e¿itiminin as¿l hareket noktas¿ k¿lmak için yeni teoriler geli¿tirilmelidir. Okullar¿m¿z ve kültürümüz akademik becerilere büyük önem verirken, ki¿inin gelece¿ini belirlemekte çok önemli rolü olan, duygusal zeka dedi¿imiz bir grup özelli¿i göz ard¿ etmektedir. Bu çal¿¿mada, Kur¿an¿da duygusal zeka ile ilgili olan hususlar tespit edilerek, din e¿itiminde amaçlar belirlenirken, bu boyutun da göz ard¿ edilmemesi gerekti¿ini ortaya koymak amaçlanm¿¿t¿r. Sonuç olarak, din e¿itiminin amac¿ olan iyi insan, dinin amac¿ olan mutlu insand¿r. Bu anlamda, bilimin ortaya koymaya çal¿¿t¿¿¿ duygusal zekan¿n ö¿eleriyle, Kur¿an'¿n insan tabiat¿na uygun tavsiyelerinin uyumu söz konusudur.